HAKKIMIZDA
Armen Psikoloji’nin öyküsü kurucu psikologları Beyza Ergen ve Merve Kılıç Nurkan’ın 2005 yılında üniversitede başlayan arkadaşlıklarına kadar uzanıyor. Mezuniyetlerinin ve Klinik Psikoloji alanında 11 yıllı aşkın deneyimin ardından 2020 yılında çalışmalarına kendi ofislerinde devam etme kararı aldılar. Bu yolda benimsedikleri değerler, etik ilkeler konusunda hassasiyet göstermek, danışanın faydasına hareket etmek, danışanın zarar görmesine izin vermemek, bilimsel gelişmeleri takip etmek ve birer danışmanlık olarak mesleki gelişimlerini sürdürecek adımları atmaktır.
Armen Psikoloji 2021 Yılında İstanbul Bakırköy’de faaliyete geçmiştir. Psikolojik danışmanlık, kurumsal danışmanlık, eğitim danışmanlığı, seminer, psikolojik testler ile değerlendirme ve süpervizyon alanlarında hizmet veren yetkin bir kadro ile çalışmalarını yürütülmektedir. Oyun Danışmanlığı, Çift ve Aile Danışmanlığı, Bilişsel Davranışçı Danışmanlık, Şema Danışmanlık, EMDR, Psikodinamik Danışmanlık gibi farklı disiplinlerde eğitim ve süpervizyon süreçlerini tamamlamış Uzman Klinik Psikolog ve Uzman Psikolojik Danışmanlardan oluşan deneyimli ve güvenilir bir kadroya sahiptir. Ruh sağlığı alanında yaygın olarak kullanılan, güvenilir testlerle (MMPI, Rorschach, Wisc-4, Çocuk Gelişim Testleri vb.) bireylerin ve kitlelerin psikolojik değerlendirmeleri yapılmaktadır.
Ruh sağlığının hem birey, hem aile hem de toplumsal düzeyde ne kadar önemli bir unsur olduğu gün geçtikçe daha çok dikkat çekmektedir. Öyle ki, sağlıklı bir ruhsallık hayatta hem sosyal, hem akademik, hem de mesleki olmak üzere bir çok alanda kişinin işlevselliğini arttırmakta, hayat kalitesini yükseltmektedir. Diğer yandan, zihinsel kapasitesi ve olanakları ne kadar iyi olursa olsun, bireyin ruhsallığında bozulmalar olduğunda hayatının tüm alanlarını olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle psikolojik destek almak her bireyin en doğal ihtiyacı ve hakkıdır.
Yaşamaya Dair
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
Yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
Ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
Yasamak, yani ağır bastığından.
Nazım Hikmet